No exact translation found for عَمَهُ الذَّات

Question & Answer
Add translation
Send

Translate Turkish Arabic عَمَهُ الذَّات

Turkish
 
Arabic
related Results

Examples
  • Bir gün çok kötü bir fırtınaya yakalandım. Donuyordum, göz gözü görmüyordu. Neredeyse ölecektim.
    .أصبت بعاصفة مسببة للعمى ذات مرة تجمدت، وأصبت بالعمى
  • Amcam bir zamanlar bir aynasızı tokatlamıştı.
    صفع عمّي شرطياً ذات مرة
  • O ve kuzenim bir kere işi pişirmişlerdi. Belki de iki kere. - Birkaç defa aslında.
    .لقد ارتبطت هي وابن عمّي ذات مرّة .ربّما أكثر من مرّة. عدّة مرّات، في الواقع
  • Onun küçük kuzeni, evimizde bir kere bir bebeğini bırakmıştı.
    إبنه عمه تركت ذات مرة دمية رضيع في المنزل
  • Bundan fazla bir şey çıkarmayalım. Ben de aynen öyle düşünüyordum.
    .لذا، دعنا لا نزايد عمَّ حدث - .ذات أفكاري تماماً -
  • Gerçekle sahtesi arasındaki farkları amcam öğretmişti.
    كان لدي عم، أخبرني ذات مرة كيف أعرف الفرق بين الحقيقية والمزيفة
  • Bana gerçek ile sahteyi ayırdetmemi öğreten bir amcam var.
    كان لدي عم، أخبرني ذات مرة كيف أعرف الفرق بين الحقيقية والمزيفة
  • Kendini yakan bir teyzem vardı bir zamanlar.
    أنا لدي عمه أحرقت نفسها بالنار ذات مره
  • Doğru seçimi yapmalarını garanti altına almak için odada duruyorum.
    و رأس الأرنب لأني عمي أكل أرنب ذات مرة ثم أصيب بديدان في البطن
  • Büyük amcamın karısının kardeşi bir keresinde bana onun güçlerinden söz etmişti.
    .إنه حجر الحــظ السعيــد أخو زوجــة عم أمى أخبرنى .ذات مره عن قواهــا