No exact translation found for عَمَهُ الذَّات
Translate Turkish Arabic عَمَهُ الذَّات
Turkish
Arabic
related Results
-
yenge (n.)more ...
-
hala (n.)more ...
- more ...
-
dayı (n.)more ...
-
amca (n.)more ...
- more ...
-
cevher (n.)more ...
-
kişi (n.)more ...
-
ferdiyet (n.)more ...
-
bireycilik (n.)more ...
-
bencillik (n.)more ...
-
aynı (adj.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
özerklik (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
tekzip (n.)more ...
-
mazoşizm (n.)more ...
-
zatülcenp (n.)more ...
-
zatürre (n.)more ...
-
zatülcenp (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
zatülcenp (n.)more ...
-
tandem (n.)more ...
Examples
-
Bir gün çok kötü bir fırtınaya yakalandım. Donuyordum, göz gözü görmüyordu. Neredeyse ölecektim..أصبت بعاصفة مسببة للعمى ذات مرة تجمدت، وأصبت بالعمى
-
Amcam bir zamanlar bir aynasızı tokatlamıştı.صفع عمّي شرطياً ذات مرة
-
O ve kuzenim bir kere işi pişirmişlerdi. Belki de iki kere. - Birkaç defa aslında..لقد ارتبطت هي وابن عمّي ذات مرّة .ربّما أكثر من مرّة. عدّة مرّات، في الواقع
-
Onun küçük kuzeni, evimizde bir kere bir bebeğini bırakmıştı.إبنه عمه تركت ذات مرة دمية رضيع في المنزل
-
Bundan fazla bir şey çıkarmayalım. Ben de aynen öyle düşünüyordum..لذا، دعنا لا نزايد عمَّ حدث - .ذات أفكاري تماماً -
-
Gerçekle sahtesi arasındaki farkları amcam öğretmişti.كان لدي عم، أخبرني ذات مرة كيف أعرف الفرق بين الحقيقية والمزيفة
-
Bana gerçek ile sahteyi ayırdetmemi öğreten bir amcam var.كان لدي عم، أخبرني ذات مرة كيف أعرف الفرق بين الحقيقية والمزيفة
-
Kendini yakan bir teyzem vardı bir zamanlar.أنا لدي عمه أحرقت نفسها بالنار ذات مره
-
Doğru seçimi yapmalarını garanti altına almak için odada duruyorum.و رأس الأرنب لأني عمي أكل أرنب ذات مرة ثم أصيب بديدان في البطن
-
Büyük amcamın karısının kardeşi bir keresinde bana onun güçlerinden söz etmişti..إنه حجر الحــظ السعيــد أخو زوجــة عم أمى أخبرنى .ذات مره عن قواهــا